DOSTUN DOSTU (1)
Sevgi, yolumuzun biricik istikameti...
Bu hikmetin delilleri pek çok... İbrahim Ethem’de bir gece rüyasında bir
melek gördü. Meleğin elinde uzun bir kağıt tomarı vardı ve kağıda bir şeyler
yazıyordu. İbrahim Ethem, meleğe ne yazdığını sordu. Melek: “O’nun dostlarının
adını yazıyorum!” dedi. İbrahim Ethem sordu: “Benim ismimi de yazdın mı?”
Melek: “Hayır!” diye cevap verdi. İbrahim Ethem, mahzun mahzun: “Ben, onlardan,
O’nun dostlarından değilim ama, dostlarının dostuyum” dedi. Bunun üzerine
başka bir melek geldi ve öbür meleğe hitap etti.
“Yaz, yaz bunun da ismini
elindeki tomara!... Hem de oradaki isimlerin tepesine yaz... Yaz ki, bu
O’nun dostlarının dostuymuş...” Dostum. Dostum; eğer doğrudan doğruya el
atmaya kuvvetin yoksa, O’nun dostlarına, dostlarının dostlarına yapış!
Derecede onlara erişemesen bile yine seni bırakmazlar. (Ufuk Takvimi 06.3.99)
Ebu Cafer (Seydelani) anlatıyor:
Bu yola baş koyduğum ilk
zamanlarda, rüyamda Allah’ın Sevgilisini (SAV) gördüm. Büyük bir mecliste
oturmuşlar; etraflarında halkanın büyüklerinden birçok zat... Göğün kapısı
açıldı. Bir melek aşağıya indi; elinde bir leğen ve bir ibrik... Leğeni
şeyhlerden her birinin önünden geçirdi. Herkes ellerini yıkadı. Sıra bana
gelince biri seslendi:”Leğeni çekin; o bunlardan değildir!”.. İbriği tutan,
karşılık verdi: “Ya, demek o bunlardan değilmiş!”.. Ve leğeni götürdüler.
Varlığın nuruna yalvardım; “Ey Allah’ın Resülü; ben bunlardan değilim ama,
bilirsiniz ki, onları sevenlerdenim!...” Emir buyurdular: “Bunları sevenler
de bunlardandır!” Leğeni tekrar önüme getirdiler; ellerimi yıkadım. Kainatın
efendisi (SAV) gülümsediler: “Madem ki bizi seviyorsun, bizimle berabersin!”
(Ufuk Takvimi 01.3.99)
|